9 Haziran 2011 Perşembe

Uzay/Zaman Kavramı Üzerine





Bir zamanlar deli gibi hastası olduğum dizi olan SİHİRLİ ANNEM in star tv ekranlarında yeni bölümlerinin başlamasına çok coşarım, çok sevinirim diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Sevindim tabi ama öyle coşku dolu, fener şampiyonluğunda caddede delirir gibi sevinemedim. Neyse ki türk dizi tarihindeki en nitelikli oyuncu olan TACİ yine ekranlardaydı. Günü ve saati iş saatlerimle çakışıyordu ama olsun. Diziport var, esenlerdizi var, varoğlu site var dizi seyredebilmek için. Problem etmedim o yüzden, "ne de olsa tekrarlarını seyrederim hem reklamsız mis gibi ooh" diyerekten.

Defne Joy Foster ın ölümüne üzülmüştüm, dizide eksikliği de bariz hissediliyor. Zuhal Topal ın canlandırdığı ve "AAAAVNİİİ" diye çıkışlarıyla o zamanlar kalbimde tahta sahip olan Suzan karakterinin eksikliği de hoş değildir. (gerçi zuhal topal eskiden kütütr kütürdü. şimdi çıkıp suzan ı canlandırsa eski etkiyi yaratır mı bilmiyorum). Çilek karakterini canlandıran Zeynep Özkaya büyümüş ve o eski sevimliliğini yitirmiş. Evin büyük çocuğu (adını unuttum, çok cins bir çocuktu zaten) "cücük sakal" bırakmış, üniversite ye başlamış, mala vurur hale gelmiş. Gerçi eski bölümlerden beri hep aynı kızla beraber (Tuğçe). Tuğçe desen varil gibi olmuş, bizim çocuğa veriyor mudur bilinmez. Ama o kadar süre zarfında bu çocuk bu kıza katlandıysa, kesin bir takım numaraları vardır. Yoksa karım olsa o kadar sene katlanmam arkadaş. İki tane de yeni velet girmiş diziye de, çok bakmadım onlara.

Dizinin en kilit oyuncularından biri de Ferhunde Hanımlar ile hayatımıza giren, Sihirli Annem dizisinde Sadık rolünü canlandıran Şahap Sayılgan. Adama hep aynı rolleri veriyorlar. Böyle biraz pısırık, biraz kılıbık ama sevgi dolu baba/damat. Ferhunde hanımlar dan beri hep aynı hep aynı. Tıpkı bir Volkan Severcan vakası gibi. Ona da hep ibne, kunek, travesti, pezevenk vs. rolleri verirlerdi. Hoş şimdi de çocuklar duymasın da yine biraz kunil gibi ama adam rolü vermişler. Bunca yıl vuvarladığı karizmasını belki bu şekilde kurtarabilir mi bilmiyorum. Kısfmet.

Betüş, Dudu Peri, Perihan Teyze karakterleri aynı eskisi gibi, hiç bozulmamış. Dudu her defasında bir takım dolaplar çeviriyor, sonrasında betüş durumu farkediyor, perihan teyze de gelip olayları düzeltip, dudu ya ceza veriyor. Yani bölümlerin genel konusu aynı, herhangi bir değişiklik yok. Arada TACİ (adamım) görünüp oyunculuk dersi veriyor resmen. Bence daha çok rol vermeliler taci ye.

Gel gelelim, içinde böyle bolca sihir, büyü, ışın, uzay vs. gibi fantastik öge barındıran (Legend Of The Seeker ı bile ezer kanımca) bir dizinin, tabi ki bolca efekt cart curt olayına ihtiyacı olacak. Genel olarak baktığımda, dijital efektlerin dünya standartlarının da üstünde olduğunu düşünüyorum (sadace bir kere bulutlarda yürüme sahnesini beğenmemiştim. ama sadece bir kere). Nasıl HBO nun Lost u, (hadi lost demeyelim, tarzları farklı) veya Game Of Thrones u gibi dünya çapında seyredilen bir dizi olamamasına şaşırıyorum Sihirli Annem'in. En az bir Game Of Thrones kadar iyi zira. Hem o da fantastikli, büyülü.

Diziye yeni gelen karakterler arasında (iki velet hariç) dikkatimi çeken biri de, Suat Sungur tarafından canlandırılan Avni karakterine yazan hatun oldu. Avni de ona yazıyor tamam, olay karşılıklı, Avni skor yolunda. Ama Suzan dan sonra olmadı bu. Suzan karakteri nerede, bu "miss çorum 2006" kıvamlı kadın (Selena da çocukların üvey annesi karakterini canlandırıyordu hatta) nerede. Oyuncu seçimleri yanlış olmuş.


İlginç bir şey daha var ki, ne zaman bir arkadaşla (adam tabi. ya ne olacaktı?) "ulan çok sıkıldım filim veya dizi mi atsak?" desem aklıma ilk bu dizi gelir, eski bölümlerinden açarım bir iki tane. Hatta en sevdiğim bölümü olan, çileğin zamanda geçmişe, geleceğe uzaya falan gittiği bölümü açarım. Yarısında arkadaş "ya olum oz moz bişey tak da izleyek bu ne da?!" tepkisi verir. Aslında biliyorum, başından sonuna kadar seyretse o da sevecek, o da hastası olacak Sihirli Annem in. Bence siz de deneyin, gayet güzel dizi.

...............................

Şimdi diyeceksiniz, "abi blogun genel konseptinin epey dışına çıktın. hani av taktikleri? hani ortam önerileri? vs. vs.". Valla arkadaşlar, yaşlandım sanırım böyle yeni av sahaları, yeni av yöntemleri geliştirmeye ultra üşenir, yorulur hale geldim. Meydanı, enerjisi ve libidosu yüksek, yangınlardan yangınlara koşan gençlere bırakmayı daha uygun buldum. Ha tabi, her konuda danışabilirsiniz eskiden olduğu gibi. Ama işte şimdilik biraz duruldum gençler. Yaşlandık diyoruz ama unutmayın,

"bu yaşlı kurtta hala bir kaç numara var."



Sevgilerimle,

Erhan KABAKÇI - 1966, Cajamarca

1 yorum:

SilverSurfer dedi ki...

Sıcaklardandır yakında geçer.